16 Aralık 2009 Çarşamba

sessizlik, açılım ve kürt olmak...

sessizlik, açılım ve kürt olmak...

Bir kız çocuğu düşünün. Ceylan ÖNKOL. 13 yaşında. Koyunlar ve inekler için dağdan ot toplamaya gidiyor. 'Anne, bana makarna yapar mısın? Canım çekti.' diyerek evden ayrılıyor. Biraz geçtikten sonra bir patlama sesi duyuluyor ve bölgede 3 askeri karakol olmasına rağmen patlamanın olduğu yere doğru tek bir devlet yetkilisi güvenlik (polis asker vs.) gitme ihtiyacı hisssetmiyor. Ve köylüler patlama sesinin geldiği yere gittiğinde 13 yaşındaki bu kız çocuğunun havan topuyla paramparça edilmiş cesedi ile karşılaşıyorlar. Savcıya doktora haber ediliyor CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK bahanesiyle gelmeyi reddediyorlar. Karakolda İMAM'ın eline bir kamera veriliyor ve İMAM ile köylüler kızın parçalanmış cesedini ve bölgeyi görüntüye alıyorlar. Bu arada haykırışlar BURADA YATAN BİR HAYVAN DEĞİL İNSAN, BU DEVLET BİZE HAYVAN MUAMELESİ YAPIYOR. BİZ DE İNSANIZ YETER ARTIK diye feryatlar sarıyor ortalığı. Kızın annesi ve akrabaları çığlıklar atıyor Kürtçe ağıtlar yakıyor kızın parçalanmış bedeni ve etleri etrafa dağılmış Anne topluyor kızının etlerini etekliğine koyarak köye getiriyor. Bu olayın bugün 5. günü. Olay Diyarbakır Lice'de yaşandı. Olay hakkında ulusal medyada siyasilerde sivil toplum örgütlerinde bir ölüm sessizliği hakim. Sol-sosyalist basın ve Taraf gazetesi dışında olayı yazan değinen yok. Bu nasıl bir vicdandır? Bu nasıl bir insanlıktır? Münevver Karabulut'un vahşice katledilmesini gündeminden düşürmeyen medya neden bu noktada SESSİZ kalıyor? DAĞA ÇIKARIM tehdidi savuran siyasiler neden SESSİZ? AKP ve AÇILIM savunucları neden SESSİZ?

Bir istismar konusu daha verilmiş olmuyor mu SİLAHLI MÜCADELE YÜRÜTMEK İSTEYENLERE?

Neden bu devlet bu medya siyasiler sivil toplum örgütleri böyle vahşice bir katliama bu denli sessiz kalıyor?

Kürt olmak suç mu?

Kürt çocuğu olmak suç mu?

Polise taş atan çocuklar 34 yıla varan cezalar alacaklar ve en az 20 yıl yatacaklar. Örgüt üyesi olanların bile teslim oldukları takdirde sorgulanmadan kovuşturmaya bile uğramadan serbest kaldıuğı bir hukuk sistemi polise taş atan KÜRT çocuklarını ÖRGÜTÜN DÜZENLEDİĞİ EYLEME KATILMAK VE KAMU MALINA ZARAR VERMEK suçuyla AĞIR CEZA MAHKEMELERİNDE yargılıyor ve KAFA KESTİĞİ İDDİASIYLA tutuklanan CEM GARİPOĞLU kadar ÇOCUK görülmüyorlar ÇOCUK MAHKEMESİNDE yargılanmıyorlar.

Bir ölümün ardından gelen DEVLET SESSİZLİĞİ ve Kürt çocuklarının karşılaştığı bu muameleler.

Bu şekilde mi aşılacak engeller? Bu şekilde mi sağlanacak TOPLUMSAL BARIŞ? Kürtlere 'BAKIN SİLAHLI MÜCADELE ÇÖZÜM DEĞİL DEVLETİMİZ SİZİN DE DEVLETİNİZ VE SORUNU DEMOKRATİK YOLLARLA ÇÖZELİM' deme hakkını görecek mi kendinde SİYASİ otoriteler?

Tüm suçları doğulu olmak o insanların ve acılarını duyan dillendiren seslendiren yok.

Bir ölüm sessizliği ve karanlığı var. Ve gerçeklerin üstü yalan perdesiyle kapatılmış.

O perdeyi ancak GÜNEŞ kaldırabilir.

Ve eğer doğulu olmak suç ise öyleyse en büyük suç GÜNEŞİNDİR...

Gerçeği arayan, gerçeğin peşinden koşan gerçeğini yitirmeden yaşama onuruna sahip olan herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum.

Sevgilerimle.

Oktay Çaparoğlu

02.10.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder