16 Aralık 2009 Çarşamba

KOPAN BACAKLAR, ACILAR, ŞEHİT AİLELERİ VE BARIŞ...

KOPAN BACAKLAR, ACILAR, ŞEHİT AİLELERİ VE BARIŞ...


Şehit aileleri üzerinden yeni bir demagoji kampanyası yürütülmekte ve denilmekte ki BU ACILAR NE OLACAK?

Şimdi çıkmış köşe yazarları ACI SİMSARLIĞINA başlamışlar.

Bu ülkenin kanayan yaralarına kan akarken tek laf etmeyenler görmezden gelenler savaş çığırtkanlığı yapmaktan öteye gidemeyenler şimdi de ŞEHİT VE GAZİ YAKINLARINI kullanarak yeni bir tarz yarattılar KİN VE NEFRET TOHUMLARINI EKMEKTE ve BARIŞ SÜRECİNİNİ ÖNÜNÜ TIKAMADA...

Herkes kendi acılarına ağlasın ve acılar devam etsin yeni kopan bacaklarla ve ağlayan analarla. Böyle mi susturacağız silahları böyle mi son vereceğiz acılara?

Acılara böyle yaklaşmalı değil mi? Kürtler askerlerimizin bacaklarını koparan MİLİTANLARA kan taşıdılar destek oldular ve KANA KAN İNTİKAM olmalı(!) diyorlar sanki.

Barış için atılan adımları boşa çıkarmaya uğraşıyorlar.

Eğer düşmanlığı devam ettireceksek KÜRTLERDEN önce çok daha fazla kin duymamız gerekenler var.

İngilizlerle savaştık ama onların aldığı yüzbinlerce canın davasını gütmedik.

Ruslarla savaştık aldıkları yüzbinlerce canın davasını gütmedik.

Fransızlarla savaştık aynı olay.

Dilleri serbest üniversitelerde okutuluyor her türlü hakka sahipler tüm ekonomimize onlar yön veriyor o kadar söz sahibiler.

Kürtler?

o kopan bacakların yarısı KÜRT kökenlilerindi.

O acılar KÜRT illerinde binlerce kat fazla yaşandı.

Kürtlerin çektiği acıları dile getirmeye kalksam herhalde tüm Kürtlerin eline BALTALAR alıp gördüğü her TÜRKü biçmesi doğraması gerekirdi.

Yapılan işkenceler katliamlar kıyımlar itirafçılaştırmalar koruculaştırmalar yasaklar inkar imha ve asimilasyon politikası sürgünler cezaevleri faili meçhuller...

Yakılan köyler ormanlar şehirler...

Dışkı yedirilen insanlar.

Askeri faşist uygulamalarla 86 yıldır terbiye edilmeye çalışılan bir halk BU ASKER TÜRK ASKERİ BANA BUNU YAPANLAR TÜRK BANA ZORLA ÖĞRETİLEN DİL TÜRKÇE deyip bunların hepsine bir RED çekip acılarının İNTİKAMINI almak isteyebilir.

Buna ne diyeceksiniz?

Ben de bu acılara kulak vermek zorundayım.

Kopan bacaklar olmasın diye bu acılara kulak vermek zorundayım.

Kulak vermezsem daha çok kol bacak kopacak bunu biliyorum.

Peki ŞEHİT AİLELERİNİN HASSASİYETLERİNİ bu şekilde DEMOKRATİKLEŞME VE BARIŞIN önüne koyanlar daha sonra yine kopacak bacakların HESABINI vermeye hazırlar mı?

Bu anlamsız ve kirli savaşa en başından karşı çıkmayarak KÜRT halkının acılarına KULAK tıkayarak sürecin bugünlere gelmesinde pay sahibi olan IRKÇI-ŞOVEN anlayıştaki aydınlar UTANMAZLIKLARININ ARSIZLIKLARININ diyetini ödeyen YOKSUL Kürt ve Türk emekçi halkımızın çocukları üzerinden konuşma hakkını nereden buluyorlar kendilerinde?

Kürtçe yasaklar varken insanlara yukarıda saydığım acılar yaşatılıyorken neredeydiler?

ACILARA BAKMAK evet ama HERKESİN ACILARINA BAKMAK...

Bu iş böyle olmaz.

O askeri dağlara süren SİYASAL REJİMİN KÜRT POLİTİKASIDIR.

Ve o kopan bacakların MÜSEBBİBİ bu ASİMİLASYONCU MİLİTARİST ŞİDDETE VE SAVAŞA DAYALI SORUN ÇÖZME ANLAYIŞININ kendisidir.

Bu gerçeği görmeden yapıladcak tüm analizler HALKLAR ARASINDA DÜŞMANLIK VE KİN yaratmaktan öteye gidemez.

Kürtler 17000 ile ifade edilen FAİLİ MEÇHULLERİ 4000 ile ifade edilen yakılmış boşaltılmış köyleri 5 milyonla ifade edilen ZORUNLU GÖÇLERİ unutmaya hazır.

Peki ya TÜRKLER?


Oktay ÇAPAROĞLU
26.10.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder