16 Aralık 2009 Çarşamba

'GAVUR İZMİR' Onurumuzdur, 'FAŞİST İZMİR' Utancımız...

'GAVUR İZMİR' Onurumuzdur, 'FAŞİST İZMİR' Utancımız...


Yine bir Türkiye klasiği yine bir ilginçlikler tragedyası.

Değerli medyamız 'OLAYLARA KARIŞAN DTP' başlığıyla haberleştirirken sandım ki DTP liler bir yerlerde birşeyleri protesto ederken ortalık yakılıp yıkılmış ama meğer yine aynı senaryo, saldırıya uğrayan KÜRT, HRİSTİYAN, ALEVİ, SOLCU, HAK ARAMA EYLEMİNDEKİ EMEKÇİ ya da dindar olduğunda medyamız aynı şeyi hep tekrarlıyor.

Sivas Olayları olduğunda YAKANLAR vatandaş, eylemleri ise AZİZ NESİN PROVOKASYONUNA VATANDAŞ TEPKİSİ olarak yorumlanmıştı.

Kürt kökenli yurttaşlarımız AHMET KAYA TİŞÖRTÜ GİYDİĞİ ya da KÜRTÇE konuştuğu için LİNÇ edildiğinde yine VATANDAŞ TEPKİSİ olarak değerlendirilmişti faşist eğilimli saldırılar.

1 Mayıs'ta Taksim'e çıkmak isteyen EMEKÇİ VE İŞÇİLERE, 'Vatandaşı rahatsız ediyorlar' denilmişti.

Hep resmi ideolojinin ve egemen TÜRK-İSLAM sentezine dayalı LAİKÇİ anlayışın hegemonyası üzerinden yaratılmış bir algı ile değerlendirmeye çalışıyor MEDYAMIZ olguları ve gerçekleri.

Hal böyle olunca da EN FAKİR BATI İLİNİN EN FAKİR DOĞU İLİNDEN 13 KAT DAHA ZENGİN olduğu ülkemizde BATIDAKİ insanın algısı da buna göre biçimleniyor.

Ama bir gariplik daha var ki DEMOKRAT İNSANLARIYLA övünen bir şehirde BEYAZ TÜRKLERİN FAŞİZAN ÇIĞLIKLARI VE ŞİDDETLERİ yükseliyor Kürtlere karşı.

Bir zamanlar kendi topraklarından sökülüp atılan insanlar(yani göçmenler, muhacirler) FIRAT'IN DOĞUSUNDA olan olayları anlayıp empati kurmak yerine tıpkı tarihleri boyunca zulme sürgüne ve katliamlara uğrayan YAHUDİLER gibi davranıyorlar. Yahudiler nasıl ki SİYONİZMİN POLİTİK UYGULAMALARINA prim vererek Filistinlilere çektirilen acılara duyarsız kalmaları ya da ortak oluyorlarsa GÖÇMENLER de bu ülkede farklılıkları imha etmeye kalkan, asimilasyon ve zorunlu göç uygulamalarıyla yoketmeye sindirmeye çalışan, yasakçı ve farklılıkları tehdit olarak algılayan resmi ideolojinin algısıyla ülkemizde yanlış politikalara destek oluyorlar..

Alman Faşizminin aşağılık ve barbar yöntemlerle katlettiği Yahudiler, uluslararası bir KOMPLO ile kurulan İSRAİL devleti ile SİYONİST POLİTİKALAR yürüterek bölgedeki insanlara büyük acılar yaşattılar. Bu yaşatılan acılar Yahudiler açısından sanki bir nevi geçmişin bir dışavurumuy ve intikamı idi.

1912-13 Balkan Savaşları sonrasında Balkanlardaki ETNİK temelde örgütlenen çetelerin ve İttihatçıların birbirilerine dönük giriştikleri saldırılar sonrasında artık oradaki Müslümanların ve Hristiyanların birarada yaşama şansı kalmamıştı ve uluslararası bir kararla MÜBADELE uygulandı Anadoludaki HRİSTİYANLAR ile Balkanlardaki MÜSLÜMANLAR yer değiştirdiler.

Büyük acılar yaşandı işin özü bölgede çok ciddi etnik çatışmalar yoktu ama uluslararası güç dengelerinin değişmesinden ötürü parçalanmakta olan bir imparatorluktan PAY KAPMA çabasının bir ürünü olarak bu gerçeklik ortaya çıktı. Anadolu'da İTTİHATÇILARIN kışkırtmaları ve örgütlemeleriyle HRİSTİYANLAR sistemli olarak YOKEDİLMEYE ÇALIŞILIRKEN Balkanlarda da TÜRK VE MÜSLÜMAN AZINLIKLAR ateş hattının ortasında kaldılar. Ve artık MÜBADELE kaçınılmaz bir son idi.

Göçmen yada MUHACİR dediğimiz insanlar özellikle EGE bölgesinde Marmara'da ve Doğu Anadolu Bölgesinde iskan ettirildiler. Yoğunluk elbetteki EGE BÖLGESİ ve İzmir'de idi.

Geçmişin ayrımcılığının ve etnik-dinsel ayrışmasının bedelini topraklarından evlerinden koparılarak ödeyen GÖÇMENLER nedense bu ülkede YERLEŞİK BİR TOPLUM olan KÜRT ULUSUNA karşı TÜRKÇÜ hissiyatlarla derin ve köklü bir düşmanlık da geliştirdiler.

İzmir, KÜRT DÜŞMANLIĞININ VE TÜRK-KÜRT ETNİK AYRIŞMASININ ciddi bir güç kazandığı BEYAZ TÜRKLERİN ŞEHRİ haline gelmeye başladı zaman içerisinde.

BUDUNCULAR, DTO(DÜNYA TÜRK OLSUN) HAREKETİ, TÜRKÇÜ TAVIR gibi KAFATASÇI IRKÇILIĞIN örgütlendiği bir ALAN haline geldi.

Ve göçmenler ciddi bir oranda bu anlayışlara prim verdiler.

CUMHURİYET DEĞERLERİNİN SAHİPLENİLMESİ anlamında İZMİR in tarihi aslında pek de parlak değil.

MENEMEN olayları, izmir Suikasti gibi olaylar, FETHİ OKYAR'ın İzmir Mitinginde CUMHURİYETE KARŞI AYAKLANMA provasına dönüşen olaylar çabuk unutulmuşa benziyor.

Genel algı CUMHUİYETE KARŞI KÜRTLER VE İSLAMCILAR HEP KOMPLO KURDULAR YIKICI FAALİYETLERE GİRİŞTİLER gibi bir ÖNERMEYE sahiptir ama aslında bu önerme gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır.

Cumhuriyet döneminde dahi İZMİR dahil ülkenin birçok BATI ilinde ciddi muhalefet ve tepkiler vardı dönemin uygulamalarına karşı ama RESMİ TARİH daha çok KÜRTLERİN VE İSLAMCILARIN üzerinden bir karalama-yalan tezlerle dolu olduğu için bu algı kesin bir kabul gördü.

Belleksiz bir toplum olduğumuz gerçeğini bilmeyenimiz yoktur.
Ve İZMİR, bir yandan TÜRKİYE'nin genel gerçekliğine çok uzak bir AVRUPAİ havaya sahipken öte yandan bu durumla tutarsızlıklar taşıyan bir yapıya sahip.

Elbette yine gündeme FIRATIN DOĞUSU VE BATISI İÇİN CUMHURİYET REJİMİNİN NE ANLAMA GELDİĞİ sorusu geliyor.

İnsanlarımız olayları NEDENSELLİK BAĞI KURARAK, ETKİ-TEPKİ YASASI üzerinden anlamak yerine sistemin ve resmi ideolojinin sunduğu biçimiyle algılayıp değerlendirmeyi tercih ediyorlar ve bu durumda HABUR SINIR KAPISINDAN GİRİŞ YAPAN 34 PKK LİNİN KARŞILANMASI İÇİN ORADA 1 MİLYON KÜRDÜN OLMASInı dahi denklemlerinde bir yere oturtamıyorlar.

1 Milyon Kürt 34 'TERÖRİST(!)' İ karşılamaya gittiyse BUNLAR KANDIRILMIŞ TERÖRİSTLERDİR, PKK AYRI KÜRT AYRIDIR gibi söylemlerin tartışmaya açılması zorunluluğu doğuyor ama genel şablonlar bu algıyı şöyle değiştiriyor;

PKK DE KÜRT DE AYNIDIR BUNLARIN HEPSİ TERÖRİSTTİR VE CUMHURİYET DÜŞMANIDIR BÖLÜCÜDÜR ÖYLEYSE HAKKINDAN GELİNMELİDİR...

Aslında nasıl algılaması gerekirdi?

BU İNSANLARI BİZ KANDIRILMIŞ OLARAK DÜŞÜNMÜŞTÜK, KÜRTLERİN ASLINDA ZORUNLU OLARAK DESTEK VERDİKLERİNİ AMA TERÖRÜ İSTEMEDİKLERİNİ DÜŞÜNÜYORDUK AMA GÖRDÜK Kİ ORTADA BİZİM ALGILARIMIZI AŞAN BİR REALİTE VAR. BU SORUNUN ÜSTÜNE YENİDEN DÜŞÜNMELİYİM ÇÜNKÜ BU KONUDA BİLDİĞİM HERŞEY SORUNLU VE BÜTÜNÜ ANLAMAMA YARDIMCI OLMUYOR...

Ama elbetteki bu algının oluşabilmesi için IRKÇI referanslarla değil İNSANİ VE TARİHSEL yönüyle sürece bakmayı başarmak gerekiyor.

Birçok konuda TABULARIN YIKILDIĞI ŞEHİR olan, GAVURLUKLA itham edilen ve bu yönüyle GURURUMUZ olan İzmir, DTP KONVOYU SALDIRISIYLA zirve yapan FAŞİZANLIĞIYLA da UTANCIMIZ olmuştur.

Yahudilerin ARAP FİLİSTİNLİLERE LÜBNANLILARA VE BÖLGE HALKINA VE HATTA DÜNYA HALKLARINA DÖNÜK SİYONİST POLİTİKALARA DESTEK olması gibi GÖÇMENLERin de kendi geçmişlerinde yaşadıkları acıları unutup KÜRT HALKINA dönük böylesi bir algıyla FAŞİZAN-IRKÇI-ŞİDDET dolu duygular içinde olması büyük bir acı ve TALİHSİZLİKTİR.

BULGARİSTAN DA YUNANİSTAN DA Türk ve Müslüman azınlıkların yaşadıklarının kat be kat fazlasını yaşayan Kürtleri en çok desteklemesi gereken GÖÇMENLER egemen-resmi ideolojinin çizdiği hatta ilerlemeyi yeğleyerek aslında TARİHSEL BİR UTANCA neden oluyorlar.

Bir trajedi ve AYRIŞMA yaşanmak üzere ve bunun önüne FARKLILIKLARA SAYGI VE BİRLİKTE YAŞAM İÇİN EŞİT-ÖZGÜR-ADİL-GÖNÜLLÜ VE ONURLU BİR BİRLİĞİ savunarak geçilebilir.

Hayatları boyunca belki ağzına KÜFÜR BİLE almamış İZMİRLİ KIZLARIN ellerinde taşlarla mazlum bir halka FAŞİSTÇE SALDIRMASIYLA değil.

Sevgiyle kalınız.

Oktay Çaparoğlu
26.11.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder