bir düşten uyanmıştım taptaze. bahar tazeliğinde. güzelliklere açılan aydınlık pencerelerden bakıyordum yaşama. geleceğin o büyük anlamlar yüklediğim dünyasına. yürüyordum durmaksızın dinlenmeksizin. ne bir yorgunluk hissediyordu bedenim ne de zorluk. öylesine gülümsemeler vardı ki yüzümde öylesine sıcak. gülüşlerim ısıtıyordu geldiğinde buza kesen soğuğu yılgınlığın. geldiğinde karamsarlık. bir gülüşün eşlik ettiği türkülerde buluyordum kendimi yeniden. bir düşten uyanmıştım. ilerleyen devinen üreten bir tarihsel eylemliliğin dinamiklerini yaşantılayan bir düş. özlemleri sevgiyle yoğurup, paylaşımları bilinçle haykırıyordum hep birlikte yarına uzanan günde güneş ışığıyla dolmuş göğüs kafesimden gelen umut dolu çağrışımlar heyecanlarla coşkuyla. bir düşten uyanmıştım karanlıkların bile anlamlı olduğu. bazı yalnızlıklarda içsel devinimlerimle paylaştığım sorgulama süreçlerinde kendimi yeniden kendimde bulduğum karalıklardı o karanlıklar. düşman değil dost. anlamların yoğunluğuyla dolu bir bilinç taşıyor o anlamlar için savaşıyordum. ve uyandım. düş bitti. karanlık gölgelerde yaşar oldu bilincim. gerçekliğin yakan ateşinde kavruldum gerçeklerin aleviyle yandım. tazelikler birer birer bayatlarken kurumaya başladı varlığımın özünde yeşeren fidanın yaprakları. düşlerimden kalan direniş gücüyle karşı koymaya çalıştım tükenişe ama tükeniş çürüme yozlaşma ve yabancılaşma ve hiçlik duygusu ve anlam boşluğu ve duygu karmaşası anlık değişen ruh hali dimdik duruyordu karşımda varoluşun acısıydı saran benliğimi varolmanın gerçekliği ölümün gerçekliği. amaçların yerini aldı zorunluluklar... varoluşun doğası zorlamaya başladı varoluşun gereklerine göre yaşamaya. kolektif bilincin, ortaklaşmanın ve örgütlülüğün boyverdiği düş bahçelerinden bireyci yabancılaşmanın duyarsız yaşamın korkaklığın ve tektipleşen tekilliin dünyasına düştüm. adem gibi havva gibi soyutlandım inançlarımdan soyutlanmaya zorlandım. değer yargılarım birer birer boyun büktüler gerçekliğin acımasızlığı karşısında. ölümün gerçekliği karşısında. asi bir dirençle boyun eğmeksizin devrimci bir dik duruşla karşılamak ve anlayan gözlerle bakarak hayata okuyarak insanı insana gelen süreçte devinen değişen evrilen doğayı evrenin sonsuzluğu ve sınırsızlığındaki kaosu farkederek anlayarak sorgulayarak yaşam denen süreci artık geride kaldı herşey düşlerde insanı insan yapan düşlerde acımasız bir hoyratlığın şiddetinde yitirdim çocuksu sevincimi ve dünyayı saran yokedici ilişkiler ağına kapıldı umutsuzluğumla beslenen ifadesi gözlerimin. seyirci kalmanın onursuzluğuyla kendini bırakarak yaşamak kendinden kaçarak düşerek günlük zevklerin ve çıkarların peşine kapıarak aldatan dünyasına içgüdülerinin basit beklentilerin ve ucuz mutlulukların ucuzu ucuzuna satarak insanlığını kredi kartlarına yüzde 90 a varan indirimlerle yaşamak. kapılmak kendini tüketmiş insancıkların ilişkilerine boş ve anlamsız sözcüklerle büyüyen aptal sohbetlerle avunarak yaşamak. sevginin yalan olduğu ve yalanlara kurban edildiği zeka pırıltısından uzak zavallı korkakça düşüncelerle yorumlamak hayatı insanı böyle anlamak böyle ahmakça.... sevginin ve aşkın gerçek anlamından koptuğu boşalma isteğinden başka bir anlama gelmediği dokunmanın sevgiliye ve bencilliğimizi doyurması için bencilce hissettiğimiz duyguların aşk diye adlandırıldığı kirlendiği bir dünyada yaşamak en güzel duyguların. uzun konuşmaların altındaki boşluk ve konuşanın gözündeki inançsızlık niyetlerdeki sahtelik ikiyüzlülük yiten anlamlar yiten umutlar ve yiten kendi oluşlarımız. nedir anlamı hayatın verili düzenin koşullaına uyum sağlayıp fayda maksimizasyonu yaparak varolmak mı basit küçük zevklerin ve mutlulukların peşinde koşup doyurmak mı dişiliğimizi ve erkekliğimizi ve her ürediğimizde bizden üreyenlerle yeniden üretmek mi bu kahpe çarkın aşağılık düzenini nedir hayatı anlamın nedir nedir nedir nedir uyandım düşlerden ama sıcaklığı hala yüreğimde... taptaze bir bahar gibi... ve çocuksu gülüşlerimi özlerim her sabah çocuk umutlarımı özlemlerimi hayallerimi sevincimi özlerim insan olma onurunu... oktay çaparoğlu www.mevsimsiz.com |
8 Eylül 2009 Salı
sevincimi özlerim insan olma onurunu...
sevincimi özlerim insan olma onurunu...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder