8 Eylül 2009 Salı

sevincimi özlerim insan olma onurunu...

sevincimi özlerim insan olma onurunu...




bir düşten uyanmıştım taptaze. bahar tazeliğinde. güzelliklere açılan aydınlık pencerelerden bakıyordum yaşama. geleceğin o büyük anlamlar yüklediğim dünyasına. yürüyordum durmaksızın dinlenmeksizin. ne bir yorgunluk hissediyordu bedenim ne de zorluk. öylesine gülümsemeler vardı ki yüzümde öylesine sıcak. gülüşlerim ısıtıyordu geldiğinde buza kesen soğuğu yılgınlığın. geldiğinde karamsarlık. bir gülüşün eşlik ettiği türkülerde buluyordum kendimi yeniden.

bir düşten uyanmıştım. ilerleyen devinen üreten bir tarihsel eylemliliğin dinamiklerini yaşantılayan bir düş. özlemleri sevgiyle yoğurup, paylaşımları bilinçle haykırıyordum hep birlikte yarına uzanan günde güneş ışığıyla dolmuş göğüs kafesimden gelen umut dolu çağrışımlar heyecanlarla coşkuyla.

bir düşten uyanmıştım karanlıkların bile anlamlı olduğu. bazı yalnızlıklarda içsel devinimlerimle paylaştığım sorgulama süreçlerinde kendimi yeniden kendimde bulduğum karalıklardı o karanlıklar. düşman değil dost.
anlamların yoğunluğuyla dolu bir bilinç taşıyor o anlamlar için savaşıyordum.

ve uyandım.
düş bitti.
karanlık gölgelerde yaşar oldu bilincim.
gerçekliğin yakan ateşinde kavruldum
gerçeklerin aleviyle yandım.
tazelikler birer birer bayatlarken
kurumaya başladı varlığımın özünde yeşeren fidanın yaprakları.
düşlerimden kalan direniş gücüyle
karşı koymaya çalıştım tükenişe
ama tükeniş
çürüme
yozlaşma
ve yabancılaşma
ve hiçlik duygusu
ve anlam boşluğu
ve duygu karmaşası
anlık değişen ruh hali
dimdik duruyordu karşımda
varoluşun acısıydı saran benliğimi
varolmanın gerçekliği
ölümün gerçekliği.

amaçların yerini aldı zorunluluklar...
varoluşun doğası zorlamaya başladı
varoluşun gereklerine göre yaşamaya.

kolektif bilincin, ortaklaşmanın ve örgütlülüğün boyverdiği düş bahçelerinden
bireyci yabancılaşmanın duyarsız yaşamın korkaklığın ve tektipleşen tekilliin dünyasına düştüm.

adem gibi
havva gibi

soyutlandım inançlarımdan
soyutlanmaya zorlandım.
değer yargılarım birer birer boyun büktüler
gerçekliğin acımasızlığı karşısında.
ölümün gerçekliği karşısında.

asi bir dirençle
boyun eğmeksizin
devrimci bir dik duruşla karşılamak
ve anlayan gözlerle bakarak hayata
okuyarak insanı
insana gelen süreçte
devinen değişen evrilen doğayı
evrenin sonsuzluğu ve sınırsızlığındaki kaosu
farkederek anlayarak sorgulayarak
yaşam denen süreci

artık geride kaldı herşey
düşlerde
insanı insan yapan düşlerde
acımasız bir hoyratlığın şiddetinde yitirdim
çocuksu sevincimi
ve dünyayı saran yokedici ilişkiler ağına kapıldı umutsuzluğumla beslenen ifadesi gözlerimin.

seyirci kalmanın onursuzluğuyla kendini bırakarak yaşamak
kendinden kaçarak
düşerek günlük zevklerin ve çıkarların peşine
kapıarak aldatan dünyasına içgüdülerinin
basit beklentilerin ve ucuz mutlulukların
ucuzu ucuzuna satarak insanlığını kredi kartlarına
yüzde 90 a varan indirimlerle yaşamak.

kapılmak kendini tüketmiş insancıkların ilişkilerine
boş ve anlamsız sözcüklerle büyüyen aptal sohbetlerle avunarak yaşamak.
sevginin yalan olduğu
ve yalanlara kurban edildiği
zeka pırıltısından uzak zavallı korkakça düşüncelerle yorumlamak hayatı
insanı böyle anlamak
böyle ahmakça....

sevginin ve aşkın gerçek anlamından koptuğu
boşalma isteğinden başka bir anlama gelmediği dokunmanın sevgiliye
ve bencilliğimizi doyurması için bencilce hissettiğimiz duyguların aşk diye adlandırıldığı
kirlendiği bir dünyada yaşamak en güzel duyguların.

uzun konuşmaların altındaki boşluk
ve konuşanın gözündeki inançsızlık
niyetlerdeki sahtelik ikiyüzlülük

yiten anlamlar
yiten umutlar
ve yiten kendi oluşlarımız.

nedir anlamı hayatın
verili düzenin koşullaına uyum sağlayıp
fayda maksimizasyonu yaparak varolmak mı
basit küçük zevklerin ve mutlulukların peşinde koşup
doyurmak mı dişiliğimizi ve erkekliğimizi
ve her ürediğimizde
bizden üreyenlerle yeniden üretmek mi bu kahpe çarkın aşağılık düzenini

nedir hayatı anlamın
nedir
nedir
nedir
nedir

uyandım düşlerden
ama sıcaklığı hala yüreğimde...
taptaze bir bahar gibi...
ve çocuksu gülüşlerimi özlerim her sabah
çocuk umutlarımı özlemlerimi hayallerimi
sevincimi özlerim insan olma onurunu...

oktay çaparoğlu

www.mevsimsiz.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder